Tarih

Tuvana Hititlerde kutlanan, dil, din ırk ayrımı olmaksızın tüm insanlığın kutsandığı bir şölenin bir bayramın adı. Geçmişte bütün dillerin, dinlerin ve renklerin bayramı olmasının ilhamı; Tuvana’nın ilk inşa edildiği günden bugüne onun kaderini belirler. 18. yüzyılda çok büyük başarılara imza atmış bir Osmanlı subayı olan Abdi Efendi tarafından kurulan konaklar dönemin neredeyse tüm yerli yabancı ziyaretçilerinin uğrak yeriydi.

Saltanatın konukseverliğinin güneydeki vizyonu olma görevini üstlenen bu yapı, dönemin usta mimarlarının, taş ve ahşap ustalarının titiz el işçiliklerini taşıyordu.

Abdi efendinin kızı Emine hanımın dönemin başarılı pamuk tüccarı Mehmet bey ile yaptığı evlilik ve geleneksel yaşam tarzlarındaki duyarlılık, Tuvana’daki her taşın yıpranmadan bugünlere ulaşmasında önemli bir ayrıntıdır. Saygıya ve sevgiye yılarca şahitlik yapan bu değerli yapı 1987 yılında ailenin oğlu Aziz Bey’in profesyonelce yaptığı yaratıcı dokunuşlarla günümüzdeki halini aldı. Bugün Kaleiçi’nde benzersiz bir klasiği oluşturan diğer özel konaklar da zaman içinde Tuvana’nın konuklarına hizmet etmeye layık bir hale geldi.

Titiz ve sanatsal bir duyarlılıkla tüm detayların korunarak uygulandığı bir restorasyon sürecinin ardından, günümüzde bir geleneğin korunmasında şövalyelik yapan Tuvana Hotel oluştu.

Tuvana Antalya Kaleiçi’nde eski günlerini hala aynı canlılık, görkem ve pırıltıyla yaşayan ender yapılardan. Tabii ki konukları sayesinde…