Çalışma saatleri: 24 saat Nasıl gidilir: Yürüyerek Ne kadar sürer: Tuvana Hotel, Kaleiçi bölgesinde yer almaktadır.
Attalos Yurdu anlamına gelen Antalya, II. Attalos tarafından kurulmuştur. Bergama Krallığı’nın sona ermesiyle (M.Ö. 133) bir süre bağımsız kalan kent, daha sonra korsanların eline geçmiştir. M.Ö. 77’de Komutan Servilius Isauricus tarafından Roma topraklarına katılmıştır. M.Ö. 67’de Pompeius’un donanmasına üs olmuştur. M.S. 130’da Hadrianus’un Attaleia’yı ziyaret etmesi şehrin gelişmesini sağlamıştır. Bizans egemenliği sırasında piskoposluk merkezi olan ismi görülen Attaleia, Türklerin eline geçtikten sonra büyük bir gelişme göstermiştir. Modern şehir antik yerleşmenin üzerine kurulduğundan, Antalya’da antik çağ kalıntılarına çok az rastlanmaktadır. Görülebilen kalıntıların ilki, eski liman olarak nitelenen liman mendireğinin bir kısmı ve limanı çevreleyen surdur. Surların park dışındaki kısmında restorasyonu yapılan Hadrian Kapısı Antalya’nın en güzel antik eserlerinden biridir.
Attaleia’da, bütün antik şehirlerde tapınak, agora, tiyatro gibi yapılar olduğu biliniyorsa da bugün bunların yerini saptamak imkânsızdır
Kaleiçi; büyük bir bölümü yıkılmış ve yok olmuş at nalı şeklinde içten ve dıştan surlarla çevrilidir. Surlar, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı devirleri ortak eseridir. Surların 80 burcu vardır. Surların içinde kiremit çatılı 3000 kadar ev bulunmaktadır. Evlerin karakteristik yapıları Antalya’nın sadece mimari tarihi hakkında fikir vermekle kalmaz, aynı zamanda bölgedeki yaşam tarzını, gelenek ve görenekleri en iyi şekilde yansıtır.
1972 yılında Antalya iç limanı ve Kaleiçi semti, özgün dokusu nedeniyle “Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu” tarafından “SİT bölgesi” olarak koruma altına alınmıştır. Turizm Bakanlığı’na “Antalya- Kaleiçi Kompleksi” restorasyon çalışmasından dolayı, 28 Nisan 1984’de FİJET (Uluslararası Turizm Yazarları Birliği) tarafından Altın Elma Turizm Oskarı ödülü verilmiştir. Günümüzde Kaleiçi otelleri, pansiyonları, restoranları ve barları ile eğlence merkezi haline gelmiştir.
Türkiye’nin güney-batısında Akdeniz kıyısında yer alan Antalya tarih boyunca Anadolu’nun denize açılan kapılarından biri olmuştur. Antalya Kaleiçinde Attaleia Antik Kenti kuruluşundan önce Yat limanında Korykos adı ile bir korsan limanı bulunduğu antik kaynaklardan bilinmektedir. “Kaya Kovuğu” anlamına da gelen Korykos, falezlerin hem doğal yapısı hem de sığınma limanı oluşu bakımından önem taşımaktadır. Liman ve gerisinde gelişen Antik Attaleia kenti M.Ö. 2 yy.’dan itibaren kesintisiz iskan görmüş ve günümüze kadar yaşayabilmiştir.
Antalya Antik Şehri, at nalı şeklindeki iki kalın duvar tarafından korunmaktadır. Bu sur şeklindeki duvarlardan biri deniz kıyısı koyundadır ve diğeri de kara tarafında bulunmaktadır. Bu duvarlara ek olarak çeşitli yerleşim birimlerini birbirinden ayıran duvarlar da vardır ve dış duvarlarda yaklaşık elli adımda bir kule bulunmaktadır. Bu duvarların yapılış tarihi antik dönemlere kadar gitmektedir. Romalılar bu Helenistik duvarların temelini atmışlar ve Selçuklularda genişletmiş ve onarmıştır.
Duvarlar yapılırken üzerlerinde antik yazıtlar bulunan birçok taş blok kullanılmış ve bunlar 19. yy’a kadar çok iyi korunabilmiştir. Bugün şehir içinde duvarların ancak Hıdırlık Kulesi, Hadriyan Kapısı ve Saat kulesi gibi kalıntılarına rastlanabilmektedir. Deniz tarafından kaplanan antik şehir ve duvarlar günümüzde Kaleiçi diye adlandırılmaktadır. Caddeler ve binalar hala Antalya’nın tarihini yansıtan birçok işaretle doludur. Evlerin karakteristik yapıları Antalya’nın sadece mimari tarihi hakkında fikir vermekle kalmaz aynı zamanda bölgedeki yaşam tarzını, gelenek ve görenekleri, yaşam alışkanlıklarını en iyi şekilde yansıtır.
Sur içindeki dar sokaklar limandan yukarıya duvar boyunca uzanırlar. Yivli Minare, Keyhüsrev Medresesi, Karatay Medresesi, İskele Camii, Tekeli Mahmut Paşa Camii sur içindeki önemli tarihi eserlerden sadece bazılarıdır. Yat limanı eski şehrin gün ve gece boyunca sergilediği nefes kesici manzara uluslararası ressam şair ve yazarlara ilham kaynağı olmuştur.
Antalya Kaleiçi, batıda deniz, kuzey ve doğuda ana caddeler ve bu caddelere paralel uzanan ve günümüzde de bir kısmı ayakta olan surlarla sınırlandırılmıştır. Bu belirgin sınır eşikleriyle Kaleiçi, kent merkezindeki katlı yapılaşmadan korunabilmiş, geleneksel doku, günümüze kadar korunarak özgün yaşayabilmiştir.
Kaleiçinin yerleşme dokusu, Cami Sokak ve Hıdırlık sokak boyunca uzanan orta sur duvarı ayrımı ile iki farklı şekilde oluşmuştur. Cumhuriyet Caddesi ile bu sakaklar arasındaki alan, topografyaya ve sur duvarlarına uygun olarak organik gelişmiştir. Sokaklar arasında kalan adalar düzenli biçimde değildir. Adaların büyüklüğü ve uzunluğu değişkendir. Orta Sur Duvarı ile Karaalioğlu parkına kadar uzanan ve dış surların Hıdırlık Kulesi ile sonlandığı alan ise ızgara dokuludur. Yapı adaları genellikle düzgün dikdörtgen formludur. Her iki dokuda da evler bir cepheleri ile sokağa otururken bir cepheleriyle de bahçeye açılır. Sokağa uygun olarak yapılan zemin kat planları düzenli değildir. Birinci katta çıkmalar yapılarak planları düzenlenir. Çıkmalar hem yapının plan şemasını zenginleştirir, hem de değişik çıkma biçimleri, sokaklar ve küçük meydanları biçimlendirir.
Kaleiçinde iki veya üç katlı olan evlerin bazılarında ara kat mevcuttur. Alt katlar üst katı da taşıyan taşlık ve avlunun yerleştiği servis mekânlarıdır. Günlük yaşamın geçtiği bu katta kuyu, ocak, ahır ve depo gibi kullanılan bölümler yer alır. Bu mekânları çeviren yüksek duvarlar, evin mahremiyetini de sağlar. Taşlığı birinci kata bağlayan iç merdivenler ara kata geçiş olanağı da verir. Ara katlar depo olarak kullanıldığı gibi kışlık oda olarak da kullanılabilirler. Üst katta odalar birbirine sofa ile bağlanarak sofaya açılmaktadır. Sofaya açılan odaların her biri günlük yaşamın devam edebileceği şekilde biçimlenmiştir.
Çalışma saatleri: 24 saat Nasıl gidilir: Yürüyerek Ne kadar sürer: 1 dakika
Günümüzde huzurla iç içe olan bu eşsiz tekne atmosferinin, bir zamanlar Antalya’nın en büyük ticaret merkezi olduğunu inanabilmek çok zor. Fakat 2.yy’dan 20.yy’ın ortalarına kadar bu şehre ticaret ve refahı getiren, tüm Antalya bölgesinin ana limanı burası olmuştur.
Falezlerin içinde yer alan bu limanda, günlük turlar düzenleyebileceğiniz tekneleri kiralayabilir, teknelerin huzur veren görüntüsü ile Akdeniz’in muhteşem uyumunun oluşturduğu manzarayı ve gün batımını seyretmek için kafelerde oturup kahvenizi yudumlayabilir, çarşısında yer alan mağazalardan alışveriş yapabilirsiniz.
Çalışma saatleri: 24 saat Nasıl gidilir: Yürüyerek Ne kadar sürer: 1 dakika
Antalya’nın sembolü Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad tarafından 1219-1236 yılları arasında inşa ettirilmiş olan Yivli Minare’dir. Kaidesi kesme taştan olup, gövde kısmı tuğla ve firuze renkli çinilerden yapılmıştır. 8 Yivlidir. Yivli minarenin bir kısmı tuğla ve firuze renkli çinilerden oluşmuştur. Yivlilerinden dolayı Yivli Minare adı verilmiştir.
Çalışma saatleri: 24 saat Nasıl gidilir: Yürüyerek Ne kadar sürer: 3 dakika
Üçkapılar, Antalya’da kenti çevreleyen sur üzerindeki anıtsal kapılardan biridir. Hadrianus Kapısı da denir. 130 yılında Roma İmparatoru Hadrianus’un Antalya’yı ziyareti sırasında, ona ithafen yapılmıştır. Üç gözlü olan kapının Latince bir kitabesi vardır. Korint üslubunda süslü mermer sütunlarından ve kapının üzerinde yer alan, imparator ve ailesinin heykellerinden günümüze sadece kitabe kalabilmiştir.
Çalışma saatleri: 24 saat Nasıl gidilir: Yürüyerek Ne kadar sürer: 3 dakika
Hıdırlık Kulesi, Antalya surlarının üzerinde, ikinci yüzyılda yapılmış olan, silindir biçiminde bir kuledir.
İkinci yüzyılda yapılmış olan bu kule, surların güneybatı köşesindeki Karaalioğlu Parkı’nda yer almaktadır. 14 metre yüksekliğinde olup, alt kısmı kare ve üst kısmı ise silindir biçimindedir.
Kule, bir deniz feneri ve körfeze gelen gemileri gözetleme kulesi olarak kullanılmıştır. Alt kattaki odanın duvarlarında yer alan, yüzyıllarca su sızmalarından dolayı kaybolmaya yüz tutmuş fresk kalıntıları nedeniyle, bazı kaynaklarca bu kulenin bir kahraman mezarı olduğu iddia edilmektedir.
Hıdırlık Kulesi, gün batımını seyretmek ya da eski limana ve tüm şehre panoramik bir görüntüyle bakmak için mükemmel bir noktadır.
Çalışma saatleri: 8:00 – 19:00 Nasıl gidilir: 1. Arabayla 2 . Otobüs – LC07 ile Yüzüncü Yıl Caddesinden Akvaryum’a kadar gidip orda bulunan otobüs istasyonundan Phaselis minibüsüne aktarma yaparak Ne kadar sürer : yaklaşık 2 saat
Phaselis MÖ 7. yüzyılda Rodos’lular tarafından kurulmuştur. Uzun seneler boyunca Likya’nın doğu kıyısının en önemli limanı olma özelliğini korumuştur. Phaselis’in üç adet limanı vardır. Kuzey Limanı, Savaş Limanı (Korunmuş Liman) ve Güneş Limanı. Phaselis’in ortasında muhteşem bir cadde bulunmakta olup, bu caddenin güney ucunda ise Hadrian Su Yolu Kapısı vardır. Caddenin iki yanında ise gezinti yolları ve dükkânlar vardır.
Çalışma saatleri: 08:00 – 18:00 Nasıl gidilir: 1. Araba – Serik’e geldikten sonra 5 km daha gidilir. Beşkonak tabelasından girilip yaklaşık 37 km daha fazla gidilir. 2. Otobüs – Işıklar Caddesindeki İsmetpaşa istasyonundan tramvaya binilip otogara gidilir, Manavgat’ a giden otobüse binilir, Beşkonak mevkiine gelindiğinde Köprülü kanyon otobüsüne aktarma yapılır. Ne kadar sürer: yaklaşık 2 saat
Selge Antik Kenti ve Bozburun Dağı Milli Parkı sınırları içinde yer alan Köprülü Kanyon Milli Parkı, Türkiye’nin en popüler su sporları noktasıdır.
Rafting yapılabilen bölgenin başlangıcında, iki adet de tarihi köprü bulunmaktadır, küçüğü asıl usta tarafından, kemerli büyük köprü ise ustanın kalfası tarafından inşa edilmiştir. Köprülü Kanyon ismini de bu köprülerden almıştır.
Yaz aylarında günde 7 bin kişiye rafting imkânı sağlayan bu temiz nehrin suyu da kaynağından rahatlıkla içilebilir. Çevrenin tabii güzelliği, iyi bir sayfiye yeri olmasında önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle kanyon aynı zamanda turistik bir yerdir.
Köprülü Kanyon Milli Parkı, kızılçam, karaçam, sedir, köknar, meşe çeşitleri ve yabani zeytin dahil olmak üzere zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Köprülü Kanyon Milli Parkı Anadolu’nun en büyük selvi ormanı da bulunmaktadır.
Çalışma saatleri : Nisan – Ekim 8:00 – 19:00 Kasım – Mart 8:00 – 17:00 Nasıl gidilir: Araba – Aksuya doğru gidilir, işaretler takip edilir ve Antalya – Isparta tabelasından girilip yol takip edilir. Ne kadar sürer: yaklaşık 1 saat
Perge, bir zamanlar Pamfilya Bölgesine başkentlik yapmış antik bir kenttir. Perge kentinin, Tunç Çağı döneminde kurulduğu düşünülmekte olup, Helenistik dönemde şehrin, eski dünya içerisindeki en zengin ve en güzel şehirleri arasında olduğu düşünülmektedir. Ayrıca Yunan matematikçi Pergeli Apollonius’un memleketidir. Özellikle Roma hamamı, Helenistik kapı ve Akrapol çok özel ve dikkat çekici yapılardır.
Çalışma süresi : Yaz ayları 08:00 – 19:00 Kış ayları 08:00 – 17:00 Nasıl gidilir: Otobüs,Tramvay – Tramvay ile otogara gidilir ordan Korkuteli minibüsüne binilir. Araba ile: Antalya- Denizli yolu D350 / E87 , 36.km Ne kadar sürer : yaklaşık 1 saat
Termessos, Türkiye’nin en iyi korunmuş antik şehirlerindendir. Birçok bitkinin arasında saklanmış olup ve çam ormanlarıyla sınırı çizilmiştir. Termessos’un, huzur veren görüntüsüyle diğer antik kentlerden daha farklı ve büyüleyici bir havası vardır.
MÖ 333’de Büyük İskender bu kenti istila etmeye çalışmış fakat zor olacağını anlayınca çekilip seferine devam etmiştir.
Bu kenti tam anlamıyla keşfetmek istiyorsanız, rahat bir ayakkabı giyin ve yanınıza bol su alın. Özellikle sütunlu cadde ve üst agoradaki tiyatro çok ilgi çekicidir. Üst agoranın oradan görülen Toros dağlarının manzarası karşısında büyülenebilirsiniz.
Çalışma saatleri: 24 saat Nasıl gidilir: 1. Araba – Antalya – Kemer D400 karayolundan gidilir köprüden sonra Avantgarde Hotelin yanından sağa doğru dönülür. 2. Otobüs – Yüzüncü Yıl Caddesinden LC07 otobüsüne binilip akvaryuma gidilir, ordaki otobüs duraklarında her saat başı olan Göynük Kanyon minibüsüne binilir. Ne kadar sürer: yaklaşık 1 saat
Göynük Kanyon, Kemer bölgesinde olup, en popüler yürüyüş yollarından biridir ve doğal güzelliği ile ünlüdür. Burası aktif turizm düşkünü olanlar için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yerdir.